Monday, February 27, 2006

Asla...

Bu asla kazanamayacağımız bir savaş...
Kazanamayacağımız bir savaşta hayatta kaldığımız her günü kar sayarak yaşamaksa tek kazancımız, böylesine kara bir tablo içinde, "bilinç", "farkındalık" neye yarar sorarım size?
Farkında olanlarla olmayanlar arasında hiçbir fark yok, sadece acının neden kaynakladığını anlıyor bazıları, bazılarıysa bilinçsizce debeleniyor. Bizler birşeyleri gördüğümüz iddiasıyla kendimizi avuturken, hiçbir şeyin farkında olmayan sadece düzene "bilinçsizce" uydukları için mutlu mesut yaşıyorlar. Ve ben - biz her geçen gün kaybediyoruz. Biraz daha geriye biraz daha geriye.
Dostum Burçin, dün şakayla karışık "ben de karanlık tarafı seçeceğim kandırıyorlar bizi" dedi. Aslında ne karanlık var ne aydınlık . Herşey alaca, herşey birbirinin içinde. Sadece insanoğlunun zavallı düşünce sistemi bütünü parçalara bölüp anlamlandırmaya çalışıyor. Ama bunu yaparken siyah beyaz, o ya da bu şekilde çok net ayrımlar yapmaya gidiyor...
Başım ağrıyor...
İçim sıkılıyor...
Geri gidiyoruz.
Bu asla kazanamayacağımız bir savaş...
Etrafınıza bakın ve görün!!!!!

2 comments:

Anonymous said...

Sadece siyah yada beyaz olmadığının farkındasın, net ayrım yapanlardan bahsediyorsun. Ama sen de kendi doğrularınla düzeni sorguluyorsun. Ya aslında savaş da yoksa uzuun uzak?

Anonymous said...

Savaşın sonu, kimin kazandığını ve neyin kazanıldığını gösterir.Sonu görmeden yılgınlık olmaz ki..Eninde sonunda o son da gelecek ve bunu görebilmek için gücün tükenmemesi umudun erimemesi gerekir.Olabilecekleri de olamaz hale şimdiden getirmemeli.Eninde sonunda tek bitiş var.
Saygı ve sevgiler.
Candan