Monday, June 23, 2008

Beklenti

Gökyüzü çakan bir şimşekle aydınlandı, gece güne dönüverdi... Rüzgar tüm haşmetiyle pelerinini savurarak arkasına bakmadan uzaklaştı. Düşünce seli birazdan yağan yağan yağmurun ardından sökün edecekti besbelli.

"İçine duyguların, düşüncelerin sızamadığı karanlığı delice yararak, ışığın gerçekleri tüm çıplaklığıyla utanmazca göz önüne serdiği bir günde; Gerçeklerin gözleri yakarcasına kör eden aydınlıkta yitip gittiği, sinsi grinin ve dahi saf siyahın belleklerden silindiği bir anda ortaya çıkan uçsuz bucaksız kaybolmuşluk hissidir beyaz, bembeyaz. Değil görmek, düşünmek dahi imkansız hale gelirken, bu saflıktan çıldırmak işten bile değildir. Bir papatyanın beyazı en koyu siyah, bir ananın yavrusuna duyguları en sinsi gri olarak algılanır böylesi bir beyazın yanında. Zıttının var olmadığı bir varoluşun yokluğun ta kendisi olduğu gerçeğini görmezden gelircesine, böylesi bir beyazlık ummak, gözlerini sımsıkı yummaktır hayata ve diğer nice renklerine."

Ve sessizlik hakim oldu.

1 comment:

Anonymous said...

pes dogrusu!!! Beyaz da boyle tanimlanmazki.