Friday, October 18, 2019

Cevap Alamadığım Mektuplar /1

Sevgili Dost,

Biliyorum, bu mektup hiç eline ulaşamayacak. Bu senin var olup olmamanla ilgili değil. Belki sen etten ve kemikten bir vücuda sahipsin ve orada bir yerlerdesin. Sorun bende. Ben, sana inanmıyorum, daha doğrusu inancım kalmayan şeyleri, cevabını bulamadığım soruları, soruları cevaplayacak kimse bulamadığım için kaleme alıyorum. Bakarsın gün gelir bunları postaya veririm. Ama bil ki cevap beklemiyorum. 

Şimdi ilk sorum şu: umudun izini kaybettiğim bu çıkmaz sokağa ne zaman daldım. Hayatın güzellikleri hemen yanı başımda iken neden kendimi onlara uzanamayacak kadar güçsüz hissediyorum. Tek atımlık bu hayat kurşununu nasıl oluyor da bu kadar fütursuzca havaya sıkıyorum ve yine de kendime hakim olamıyorum? Kontrolü ne zaman kaybettim?  

Dur, hemen kağıdı kalemi eline alma. Önce bir düşün. Kendin bana akıl verecek halde misin? Eğer birlikte batacaksak bu derin ve umutsuz karanlığa, hiç gelme peşimden. Ilk satırlarda da yazdım, ben bir cevap beklemiyorum. Benim sorularım tek yönlü uçak bileti gibi. Gidiyorum, dönmeyeceğim... 

Kadim Dostum, 

Iflah olmaz, dayaklık bir adamım belki, ama dostun belledin beni bir kere.  

Belki görüşürüz, konuşuruz, ama bu sorularımı değil başka şeyler konuşalım olur mu? 

Sevgiyle 

A.

No comments: