Monday, October 19, 2009

7 çile...

Bu döngü hayatımdır, tıpkı prometheus gibi bir akşamdan bir sabaha, acılarla yenilenerek...

Pazartesi - Tüm umudumu yitirmiş bir vaziyette, uçurumun kenarından sarkıyorum, gücümün tükendiğini hissederek. Aşağıda kollarını açmış bekleyen styx nehri.
Salı - Her yanım uyuşmuş fakat pazartesi ölmediğimi, uçuruma yuvarlanmadığımı görüyorum. Sallanmaya devam.
Çarşamba - Düşmüyorsam, çıkmalıyım. Kendimi yavaş yavaş yukarı çekiyorum. Temiz havaya, özgürlüğe ulaşmak için son bir gayretle kendimi yukarı çekiyorum.
Perşembe - Araftayım.
Cuma - Özgürlüğün serseri ruhu, uçurumdan kurtulmuşluk hissi ile birleşiyor ve sahte bir mutluluk sarıyor her yanımı. O günün sonunu görmek için tırnaklarımla kazıyorum tırmandığım dağın yanaklarını.
Cumartesi - Özgürüm. Sorumsuzca harcanabilecek uzun bir gün, bir gece...
Pazar - Sabahla birlikte hava kararıyor. Özgürlükmüş, serserilikmiş... Hepsi gitmiş, geriye kokuşmuş bir düzenin ayak oyunları ve bu oyunların pis kokusu kalmış. Uçuruma doğru kayıyorum.
Kafamda soru işaretleri.
Bir haftayı daha çıkarabilecek miyim?
Bu defa kendimi uçurumdan salmalı mıyım?

2 comments:

Doğan said...

+1

Anonymous said...

And life goes by so fast...