Friday, August 15, 2008

Ejder Uçuşu

32 gün sonra burnundan dumanlar salarak öfkeyle, göğe yükselecek ejder. Rüzgar derisinin üzerinde süzülüp giderken o yükselecek, yükseldikçe yüreği ferahlayacak ve özgürlüğün taze havası ciğerlerini yakacak. Günler günler önce kaybettiği ve kaybettiği anda da değerini anladığı o değerli hazineye sımsıkı sarılacak, dostlarına dönmek üzere semada birkez daha süzülecek...

Ejderlerin yüreği bir atar...

Ve gecenin birinde ansızın gelen şu satırlar özgürlük armağanım olsun sana:

"Okumadığın, içeriğini bile bilmediğin bir kitabı bir başkasına dillendire dillendire anlatmak, tavsiye etmek gibidir hayatı körü körüne yaşamak!"

Artık özgürsün... aç gözlerini... sal öfkeli soluğunu...

3 comments:

Anonymous said...

derin bir nefestir hayat
uzun uzak hayatlar kimden çalındınız kimbilir ? uzak şehrin sessiz kar taneleriyle bezenmiş sokakları hangi ihanetlerin tanığısınız kimbilir?
uzun uzak bir hayalin peşine düşmüş ziyan olmuş derin nefes seni sessiz kar tanesi kadar ne incitebilir ki?

azra said...

yazılarınızı başından beri okuyorum ve merak ediyorum bütün yaşananlardan sonra artık gerçekten özgür hissedebilecekmisiniz öfkeli soluğunuz sakinleşebilecek mi yoksa yaşadıklarınızın ağırlığı size yeni başlangıçlarınızda başka yarım kalmışlıklar mı getirecek ne dersiniz ? değerli olduğunu hatırladığınız hazinenize sımsıkı sarılırken yükselen siz, özgürlüğün de taze havasını ciğerlerinize çekerken umarım sonsuz mutlu olun çünki derin bir nefestir hayat ister sırtlan olun ister ejder yada aslan..........

Anonymous said...

birde kızmazsanız eğer ihanet ve sadakatle ilgili yorum yazarmısınız