Tuesday, October 11, 2022

Sana Mesajlar - 2

 Uyuyorsun, masum hayallerine sarılmış; bense uyanığım. Uyutmuyor beni günün getirdikleri ve götürdükleri. Geleceğin aydınlığını boğmaya çalışan örümcek zihinler ağır bir yük gibi omuzlarımda. Yalnız olmadığımı biliyorum, bu bana kuvvet vermiyor, karamsarlığımı perçinliyor. Sadece bana değil, bir neslin boğazına çöküyorlar, nefesini kesmek, yok etmek istiyorlar. Sonra? Sonrasında kendi kokuşmuş nefeslerinde ilkellik içerisinde yaşayıp gidecekler, ona yaşamak denirse. Daha ziyade alt bir yaşam formu olarak sürüp gidecekler. Elbette boğabilirlerse beni ve ben gibilerin düşüncelerini, umutlarını, var olma iradelerini...

Sen şimdi uyu küçüğüm, uyanıp da bunları okuduğunda, bir ihtimal biz bu asalaklardan kurtulmuş oluruz. Sen yine huzurla geleceğe bakar, huzurla uykunu uyursun. Yok, biz mücadeleyi kazanamamış ama bir yandan da kaybetmemiş olursak, sen de değerli saydığın herşey için mücadele edersin, edeceksin. Başka çaren olmayacak, çünkü bileceksin ki bu bir var oluş mücadelesi, tıpkı bizim bildiğimiz gibi. Ya varsın ya sen değilsin. 

Önünde uzanan bir ömür var, güzelliklerle dolu ve bir o kadar çirkinliklerle. Öğreneceksin yaşamayı, bazen duruma göre şekillenmeyi, ama asla unutmayacaksın; kanıksamak yok; umursamazlık etmek yok. Kanıksarsan unutursun mutluluğun anlamını; umursamazsan, kazanmayı düşünemezsin bile ve sonuçta aynaya baktığında bu satırları yazdığım kişiyi tanıyamazsın.

Sen şimdi uyu küçüğüm, ben nöbetteyim. 

No comments: