Thursday, August 06, 2009

Düşünce su'dur...

Gecenin sessizliğinde akıp giden nehrin kıyısında oturmuş suyun huzur veren sesini dinlerken, fark ediyorum ki o nehrin yansıması daha derinlerde bir yerlerde kafamın içinde içime akıyor.

Ve düşünüyorum, su ve düşünceler benzerlik gösteriyor:

- Onları elle tutup, sınırlandıramazsın. Ya da belli kalıplar içinde kalmasını emredip, onlara hükmedemezsin.

- Bİr süreliğine etkisiz hale getirsen de yitip gitmesini sağlayamazsın. Suyu dondurup buz haline getirebilirsin ancak eridiğinde su yine sudur. Ya da buharlaştırıp gökyüzüne karıştırdığında yağmur olup yeryüzüne geri gelecektir. Üstelik daha da güclü daha da zor zaptedilebilir şekilde.

- Düşüncelerin içine giremezsin, dıştan baktığında hep görünmek istediği gibidir. İçine daldığında dışını göremezsin. Bütününü görmek için düşüncenin kendisi olmak gerekir tıpkı su gibi. Denize baktığınızda, sakin yüzünü görür altında neler olup bittiğini, ne gibi gizemler sakladığını asla bilemezsiniz. İçine daldığınızda, suyun yüzünde ne fırtınalar koptuğunu göremezsiniz.

- Düşünceleri sıkıştırıp hapsedemezsiniz tıpkı suyu kaplarda taşıyamayacağınız gibi. İlk
sallantıda ilk sarsıntıda kenarda atlayıverir. Kabından taşıverir.

- Düşüncelerin zarı incedir tıpkı suyun yüzeyi gibi.

Su hayattır ve düşüncede...
Düşünmeyen hayatlar, cansız çöllere benzer...

No comments: