Monday, March 19, 2007

Sor(m)uyorum

Bir insan inanmadığı bir hayata ne kadar tahammül edebilir?

2 comments:

Anonymous said...

aynalara bakmadığı sürece, uzuun uzak.

Anonymous said...

SORMUYORUM ARTIK

Sesim soğuk bir sis
Gittikçe grileşen dalgınlıklar oluyor
Sormuyorum bir yolculuğa kimle çıkılır
Ve kim yırtıp atabilir elindeki son dönüş biletinide
Tüm yalnızlıkları mümkün kılan birileri olmalı
Yada kalbini kederle onaran bir göçebe
Özlemek o zaman bir çığlık olabilir belki, bir çığlık
Sormuyorum artık biliciyede bilginede
Aşkın darası nedir
Ve mutsuzluk mümkünmüdür ki o,
Bir kırlangıç ikindisiydi belkide,gümüşte ve hüzne gizlenen

Ödünç sevişlerden bize kalan sonsuz grilikler oluyor yalnız
Ve bir çocuğun hüznüne kazınıyor ,gülüşlerimizin paramparçalığı
Sesimin sislenmesi bundandır

Karşılığı yok hiçbir acının
Herşey gölgesi kadar ağır
Sormuyorum artık sormuyorum
Hergün yeniden kodlanan umutlarla kirletiliyor dünya

Ahmet Telli